Fikirleriniz değerlidir. Hatta bazı fikirler servet değerindedir. Bu fikirleriniz bazen bir esere dönüşmekte bazen ise tecrübe edenlerin tekrar sizi tercih etmesini sağlayacak bir markaya veya başka bir fikri veya sınai bir hakka dönüşmektedir. Menkul ve gayrimenkul varlıklarımızı bankalar ve sigorta şirketleri ile koruma altına aldığımız gibi, kıymetli fikirlerimizi, projelerimizi, eserlerimizi de koruma altına almalıyız. Özellikle uluslararası ticaretin hızlandığı ve kolaylaştığı, internet ağları ile örülü dünyamızda fikrî ve sınai mülklerin getirdiği manevi ve maddi hakların korunması, bunları üreten beyinler için hayati önem taşımaktadır. Fikri mülkiyet hukuku bu noktada devreye girmektedir.
Sınai hakların kullanımı, tescili, tescil sonrası işlemleri, lisansın idamesi, telif, temlik ve mülkün üretimi, dağıtımı, bu hakların ihlali sonucu cezai yaptırımlar ve benzeri konularda yasal çerçeve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile belirlenmiştir. Bu kanunla kişi ve kurumların sahip oldukları marka, coğrafi işaret, endüstriyel tasarım, patent, faydalı model mülkleri ve bu mülklerden yararlanma koşulları garanti altına alınmıştır.